Thursday, July 12, 2012

I'm No Superman











Kız muavinden demli bir çay istedi. Durur muyum ben daha demli bir çay istiyorum dedim muavine ve de dört şeker. Kız gülümsedi, yüz vermedim. Şehirlerarası otobüs, bilmediğim iki şehrin arasında mola verdi. Kız bir sigara yaktı, dumanı gökyüzüne dağıldı. Ben bir sigara yaktım, dumanı içime kaçtı, az kalsın boğuluyordum, muavin sırtıma vurdu, kız yine gülümsedi, ben yine hiç yüz vermedim. Gece çöküyor, yol bitmek bilmiyordu. Kızın kulaklığından Bülent Ortaçgil - Nereye Sokağı'ında ezgileri geliyordu, hemen elimi çantama attım, kahretsin kulaklığımı odamda unutmuştum. Ben de cebimden telefonu çıkartarak, hoparlörden Sensiz Olmaz'ı açtım. Herkes sesten rahatsız oldu, homurdandı, kız ise gülümsedi, bu sefer dayanamadım ben de karşılık verdim. Sonra uzun bir süre uyumuşum. Şehrin ışıkları gözümü aldı, uyandım ve panikle kız yerinde duruyor mu diye kafamı onun olduğu tarafa çevirdim. Göz göze geldik, ben kör oldum. Gözümü açtığımda otogara gelmiştik ve aşağı iniyorduk. Kız hemen önden fırladı, ben de onun arkasından. Bu aşk burada bitemezdi. Kız adımlarını sıklaştırdı ve otobüsten iner inmez güneş gözlüklü, dövmeli bir gencin boynuna atladı. Ben tam kızın abisi de ne karizmatikmiş derken, çocuk kızın dudaklarına yapıştı. Olayı anlamamla genç çiftin yanlarına gitmem bir oldu. Bir anda kendimi gaza getirip yanlarına gitmiştim fakat diyecek bir şeyim yoktu. İkisi de tüm dikkatlerini bana verdi. Aman allahım, şu an mutlaka bir şeyler söylemeliyim diye düşünürken Einstein'ın zamanın göreceliği kuramının en büyük ispatıydım. Birden cesaretimi toplayıp, kıza bir adım yaklaştım ve şunları diyebildim:

- Kusura bakma, ben Superman değilim.

Uyandığımda etrafımı ağır bir çay kokusu  sarmıştı. Uşaklar sanki Karadeniz'in tüm çay tarlalarını vücuduma sermişler de,  bir de üstünde horon tepmişler gibiydi. Gözümü açtığımda belli belirsiz anacığımı gördüm, ben daha ağzımı açmadan, annem bir anda otogarda kızın sevgilisinden nasıl dayak yediğimi, yaralarım geçsin diye üzerime yaş çay bastığını ve babamların beni döven çocuğu aradıklarını anlatıverdi.




Gözlerimi tekrar kapadım. Kız gülümsedi. 














Lazlo Bane / Superman

No comments:

Post a Comment